Kuruluş Gerekçesi

Tarihsel süreçte fiziksel aktivite, insanoğlunun yaşamını sürdürebilmek için verdiği mücadelenin bir parçası olmuştur.  Ancak son yüzyıllık süre içinde gelişen teknoloji sayesinde günümüz insanı atalarına göre çok daha az hareket etmekte, yaşamını daha az efor harcayarak sürdürebilmektedir.  Rahat yaşam biçiminin bir sonucu olarak hareketsizlikten kaynaklanan bazı olumsuzluklar önemli sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Yapılan çalışmalar insanların günümüzde atalarımıza göre çok daha kilolu olduğuna ve obezite olarak tanımlanan hastalık tablosunun artık pandemi olarak tanımlanan bir yaygınlığa ulaştığına işaret etmektedir.   Vücutta biriken aşırı yağ dokusunun yaşamı tehdit eden, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bazı ikincil hastalıkların ana nedenlerinden bir tanesi olduğu da bilinmektedir.  Ortaya çıkan hastalıkların yarattığı sağlık sorunlarının tedavisi için harcanan paranın da ciddi boyutlara ulaştığı hesaplanmaktadır.

Fiziksel aktivitenin obeziteyle arasındaki ilişki değerlendirildiğinde, bazı önemli hastalıkların doğrudan sedanter yaşam biçimiyle bağlantılı olduğu gösterilmiştir.  Yapılan bilimsel çalışmalarda, aktif yaşam şeklinin dünyadaki bütün ölümlerin oranını azalttığı yönünde güçlü kanıtlara ulaşılmıştır.  Ek olarak toplumda görülme sıklığı artarak devam eden koroner arter hastalığı, hipertansiyon, inme, metabolik sendrom, Tip 2 diyabet, meme ve kolon kanserleri yanında depresyon gibi psikolojik bozuklukların bütününün fiziksel aktivite artışıyla beraber azalma eğilimi gösterebileceği bulunmuştur.  Fizik aktivitenin bu anlamdaki etkisini işaret eden bilimsel kanıtlarının güçlü olduğu da bilinmektedir.  Düzenli fiziksel aktivitenin kardiyopulmoner sistem ve kas yapısı üzerinde olumlu etkiler gösterdiği, vücut yapısının bütününde sağlığı olumlu yönde etkilediği, kemik dokusunu kuvvetlendirdiği ve beraberinde kognitif işlevi geliştirdiği ileri sürülmektedir. Bu gelişmeler değişik uzmanlık alanlarındaki bilim insanlarının da ilgisini çekmiş ve hem sivil hem de resmi kurumlar, konuyla ilgili toplum içinde farkındalık yaratabilmek anlamında, çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.  Dünya genelinde aktif yaşamı özendirmek anlamında gerçekleştirilen yapılanmalar Türkiye’de de yaşam bulmuş ve farklı disiplinlerdeki bilim insanının bir araya geldiği yapılanmaların çalışmaları başlamıştır.  Öte yandan T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurultayının sonucunda Ulusal Fiziksel Aktivite Rehberi hazırlanmıştır.  İl genelinde yapılan çalışmalar çerçevesinde T.C. Adana Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından kurulan il Yeterli ve Dengeli Beslenme ve Hareketli Yaşam Kurulu çalışmaya başlamıştır.  Bütün bu organizasyonlardan hedeflenen, aktif yaşam şeklinin toplumda yaygınlaştırılması sayesinde çocukluk çağından başlayarak farklı yaş gruplarında hareketsizlikten kaynaklanan olumsuzlukların önüne geçilmesidir.

İnsan vücudu üzerinde yukarıda sayılan olumlu etkileri yaratan fizik aktivite uygulamalarının kapsamlı olarak tartışılması elbette önemlidir. Gündeme gelen bir diğer konu ise hasta insanların tedavi amacıyla fiziksel aktiviteye yönlendirilmeleri konusunda bilimsel çalışmaların yapılmasının gerekliliğidir.  Bu konu bütüncül değerlendirildiğinde farklı uzmanlık alanlarındaki bilim insanlarının bir arada araştırma yapmasını gerekli kılar.  Nitekim; yaş gruplarına, bireylerin özel durumlarına ve hastalıklara yönelik aktivite rehberleri hazırlanırken, doğru egzersiz programlarının uygulanması sağlanmalıdır.  Bu çerçevede fiziksel aktiviteden özellikle fayda görecek hasta gruplarının tespiti, hastaların fizik aktiviteye hazırlanması, egzersiz programlarının doğru uygulanması ve fiziksel aktivite yapan bireylerin hastalık ve genel sağlık durumlarının takibi farklı uzmanlık alanlarında çalışan insanlardan oluşan bir ekibin çalışmasını zorunlu kılmaktadır.  Ancak bu şekliyle yapılandırılmış egzersiz programları amacına ulaşabilir.  Öte yandan sağlık alanında yeni uygulamaya başlayan konu hakkında bilim dünyasının bilmediklerinin bildiklerinden çok daha fazla olduğu da açık bir gerçektir.  Tıp literatüründe konuyla ilgili çalışmaların sayısında görülen artış, bu tespiti destekler nesnel bir bulgudur.  Merkezin yaşama geçmesi durumunda, bu yeni konu üstünde yapılacak çalışmaların gerçekleştirilebileceği bir araştırma merkezi Üniversitemiz bünyesinde kurulmuş olacaktır.  Ülkemiz için merkez, önümüzdeki yıllarda sayısı giderek artması beklenilen benzer yapılanmalar için özel bir örnek teşkil edebilecektir.

Performans Sporcuları

Performans sporculuğu günlük fiziksel aktiviteden çok daha özel bir konudur. Fizik kapasitelerini sınırlarına kadar zorlayan sporcuların vücutlarında meydana gelen değişikliklerin bütünü, organ sistemlerinde, sadece zevk için spor yapan insanlara oranla çok daha fazla stres yaratmaktadır.  Bu nedenle sporcuları ayrı bir başlık altında değerlendirmek gerekir.  Performans sporcusu olabilecek çocukların üst düzey performans seviyesine ulaşıncaya kadar geçen yaşam süresi içindeki aşamalarının bütünü ayrıntılı değerlendirme ve çalışma gerektirir.  Çocukluk çağından başlayarak gelişim, tam sağlıklılık, psikolojik yapı, beslenme, antrenmana uyum ve performans artırımı başlıklarında tartışılabilecek performans sporcusu yetiştirme süreci, ancak bu iş için özelleşmiş ekiplerin varlığında başarıya ulaşır.  Günümüzde ülkemiz spor yapılanmasında yeni bir sayfa açılmış ve alt yapı sporcularının uzun süreli izlenmesine olanak sağlamak anlamında, olimpik branşlarda yarışmacı olabilecek gençler, kurulan olimpik merkezlerde izlemeye alınmıştır.  Türkiye genelinde olimpik branşların bütününü içeren bu yapılanmanın sağlıklı yürütülebilmesi için spor bilimleri konusunda uzmanlaşmış bilim insanlarının katkısı kaçınılmaz olmuştur.  Konu; sağlıklı bir çocuktan performans sporcusu yetiştirmek olduğunda, bu kez koşullar farklı konularda uzman iş gücüne gereksinim doğurur.  Kurulacak olan merkez bu anlamda hem bilimsel çalışmaları gerçekleştirecek hem de sporcuların performanslarını değerlendirerek en uygun antrenman modellerinin hazırlanmasında yol gösterici olabilecektir.  Konuyla ilgili bilimsel çalışmalar ise uzun dönemde yeni açılımların yaşama geçirilmesini sağlayacaktır.

Sporun ve fiziksel aktivitenin yaygınlaştırılmasına yönelik çok sayıda ve farklı kurgudaki projenin uygulanabilmesi için elbette konunun, uzman karar vericilerin görüşleri doğrultusunda irdelenmesi gerekir.  Bu anlamda uygun politikaları üreterek tartışabilmek ve bunlarla ilgili modelleri geliştirerek spor yatırımlarının hedefine ulaşmasını sağlamak önemli olacaktır.

Bu noktadan hareketle Çukurova Üniversitesi’nde kurulması istenilen Sağlık Yaşam ve Spor Bilimleri Araştırma – Uygulama Merkezi ile toplum sağlığında sporun öneminden performans sporculuğuna kadar geniş bir yelpazede, konunun bilimsel boyutuyla tartışıldığı bir yapılanmaya kavuşturulması sağlanmış olacaktır.  Bu sayede toplumda farkındalık yaratılabilecek ve bazı hastalıkların tedavisinde doğru egzersiz reçetelerinin hazırlandığı bir ortam oluşturulacaktır.  Yapılacak uygulamalar sadece tavsiye boyutuyla sınırlı kalmayacak, aynı zamanda insanlara düzenli olarak fiziksel aktivite yapabilecekleri bir ortam da hazırlanmış olacaktır. Konu Merkezin bünyesinde bulunan bilim insanlarının katılımıyla bilimsel derinlik kazanacak ve uzun yıllar bilimsel araştırmaların yürütüleceği kurgunun hayata geçmesi sağlanmış olacaktır.

     Yurt İçi Örnekleri :

  1. Kadir Has Üniversitesi Spor Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi
  2. Marmara Üniversitesi Spor Bilimleri ve Sporcu Sağlığı Araştırma ve Uygulama Merkezi
  3. Hacettepe Üniversitesi Toplum İçi Hareket ve Sağlıklı Yaşam Merkezi
  4. Muğla Sıtkı Kocaman Üniversitesi Su Sporları Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi
  5. Cumhuriyet Üniversitesi Yüksek İrtifa ve Spor Bilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi.

 

      Yurt Dışı Örnekleri :

  1. Loughborough University, Centre for Olympic Studies & Research (COS&R), İngiltere.
  2. Centre for Olympic Research & Education (CORE), University of Tsukuba, Japonya.
  3. The Institute for Olympic Studies at the Stark Centre, The University of Texas, ABD.
  4. Olympic Studies Programme, University of Canterbury, Yeni Zellanda.
  5. Olympics and Mega Events Research Observatory (OMERO), University of Torino, İtalya.
  6. Australian Centre for Olympic Studies (ACOS), University of Technology of Sydney, Avustralya.